İstanbul tarih sahnesinde uzun süre başkentlik yapmış dünyanın sayılı güzel yerlerinden birisidir. Zaman içerinde yaşadığı istila ve fetihlerle pek çok medeniyetin kültür ve rengini giyinmiştir. Tarihi yarımada namı diğer Suriçi, Haliç, İstanbul Boğazı Marmara Denizi ile çevrili olan yer, şehrin ilk kurulduğu ve geliştiği bölgeye verilen addır esasında. Konumu gereği bir kartal yuvası gibi gözetler geleni geçeni… Şehir gerçek anlamda yerleşim yeri olarak bilinmesi 300 bin kentsel tarihi yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi ise 1600 yıla kadar uzanır.
İ.Ö 685 yılında Megara’dan gelen Yunanlar tarafından Byzantion adıyla kurulması ve daha sonra İ.Ö 7.yy başlarında Roma İ.S 3 yy başlarında Bizansların hakimiyeti ile şehir çeşitli isimler anılmaya başlanmıştır. Konstantiniyye bilinen en bilindik isimlerdendir.15. yy ortalarında Türkler tarafından ele geçirildikten sonra ise Dersaadet ve İstanbul adlarıyla anılmıştır. Bölgenin tarihi yarımada olarak adlandırılmasının en önemli nedeni İstanbul’un en eski yerleşim yeri olmasının yarı sıra, içinde bulundurduğu sayısız tarihi eserdir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma onlarca saray, cami, kilise, Çeşme, Dikilitaş ve konut tarihi yarımadanın simgelerindendir. Tarihi yarımada 1995 yılında tarihi bir kararla 1.derece arkeolojik kentsel arkeolojik, kentsel tarihi sit alanı ilan edilmiştir.
İşte bu muhteşem tarihi yarım adanın kalbinin attığı yerde Carvan Hotel tarihin mozaik taşlarını oluşturan şehrin en güzel yeri olan Sultanahmet (Küçükayasofya)’da konuklarını ağırlamak üzere kapılarını açtı. Özgün tarzını tarihin en güzel yapı mimarisiyle buluşturan otelimiz; konumu gereği sahip olduğu ulaşım avantajı, kişiye özel sunduğu hizmetler, otantik yaşamın örneklerini taşıyan mekanlara yakınlığı ve tarihi eserlere yürüme mesafesinde olması sebebiyle bölgenin öncü otellerindendir.